Nasılda tahammülsüz davranıyoruz, aşk söz konusu oldu mu şüphenin kırıtısına dahi. Totaliter aşklarımız. Yayılmacı, işgalci, tahakkümperver. Sevdiğimizin benliğinin haritasında ele geçirmediğimiz tek bir köy ya da kasaba bile kalmamalı. Emin olmak istiyoruz, yüzde yüz, yüzde beş yüz.
"Seviyor musun beni?" diye soruyoruz durup durup. Yetmiyor gelen cevap,kesmiyor.
"Hep sevecek misin?" diyoruz bu sefer. Şimdi ki zamanı kontrol etmek, ettiğimizi sanmak yetmiyor; geleceği de ipotek altına almak istiyoruz. Gelecek beş, on, kırk, elli yılı.
"Ölene kadar seveceğim" yemini ne kadar temelsiz aslında, boş bir dayatma. Şu anı bilebiliriz sadece, koca bir ömre dair edilen her taahhüt, özünde zorlama.
Tereddüt inancın da, özgüvenin de, aşkın da olmazsa olmazı.
Şüpheye ve çelişkiye yer vermeyen aşklar yalan aşklar!
ELİF ŞAFAK - ŞEMSPARE
Ne güzel demiş daha ne denir ki. Daha kitabın başındayım. Başında bu kadar sevdiysem beğendiysem sonuna Allah kerim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder